4 Aralık 2025 Perşembe

4 Aralık - Erika ile LowDown Coffee Shop Ziyareti, Kaplan Language School ile Kütüphane Ziyareti

4 Aralık 2025 Perşembe 0

Bu günümü anlatmaya başlamadan önce hadi sizi otobüste çektiğim iki video ile kısa bir Edinburgh gezisi ile başbaşa bırakayım. Görüntüler University Of Edinburgh Law School'un bulunduğu Nicholson Street'ten.


 

Erika kurstan ayrılıp iş aramaya adadı kendisini. Kurstan ayrıldığı için aile yanı kalışı sona erdi ve kendisine kiralk bir oda bulup oraya taşındı. Evde de genelde yalnız kaldığından ingilizce konuşamadığını ve benimle buluşmayı teklif etti. Yardımsever bir kişiyim, Erikayı seviyorum, neden olmasın?

Kursun önünde buluşup George Street üzerinde yer alan cafe'ye doğru yürürken The Dome önünde bu çocuk korosuna rastladık.

Çok güzeller değil mi? 😍

Aynı caddenin lerisinde yer alan Low Down aynen adı gibi, aşağı inerek ulaştığınız bir cafe. Ben ne demiştim, hatırlayın. Yer hizzasından daha aşağıdaki cafeleri tercih edin, asla pişman olmazsınız. Ve yine tekrarladığım gibi, cafeler çok küçük. Çok şükür ki içeride yer bulabildik. O kadar minnoş bir yer ki, her müşterinin güzelce faydalanması için max oturma süresini 1 saat 15 dakika olarak sınırlamışlar. Bence yeterli bir süre çünkü ortamın küçüklüğü, insanın (benim) bir an önce dışarı çıkma isteğini tetikliyor.

Bana acaba doğru mu yapıyorum diye sordu. İskoçyaya gelebilmek için işinden istifa etmiş, birikimini burada kalmak ve çalışmak amacıyla harcamaya başlamıştı. Yerel bir bankada çalıştığından yükselme imkanının olmadığını söylediğinde, 

"ülkene döndüğünde hiç bir değişiklik olmasa bile 2 yıl çok güzel bir ülkede kalmış, bolca tecrübe edinmiş, insanlara nasıl yaklaşacağını öğrenmiş olacaksın. Ayrıca, tahmin ettiğin şeylerden daha güzelleri emek verirsen seni zaten bulur." dedim.

Erika ile vedalaştıktan sonra kursa geri dönüp hoca ile gubumuza katılıp Royal Mile yakınındaki  Central Library'ye doğru yürüdük. Bina, 1890 yılında hizmete açılmış ve şehrin ilk halk kütüphanesiymiş. Çocuklar, gençler ve büyükler için bolca aktivitelerin sunulduğu oldukça hareketli bir kütüphane.


Halk kütüphanesi olduğu için ve bizim gidiş saatimiz de yaklaşık 14:30 olduğu için yer bulmakta biraz zorlandık. Gidiş amacımız sessiz sakin bir yer bulup biraz okuma yapmaktı. Bize kalan yerler ise sütun dibi, masa kenarı oldu ancak ben hiç şikayetçi değildim. Kitabımı okumaktansa rafların arasında kaybolup en eski kitabı bulup okumak derdindeydim.


Oldum olası kütüphanenin içersinde duyduğum minik tıkırtıları, hafif öksürük seslerini, sayfa çevirme hışırtılarına bayılırım. Tezimi yazarken de fonda hep kütüphane ambiyans sesi olurdu. 


Grup dağılmasına rağmen ben biraz daha kalmak istedim, tadını çıkarana kadar da içeride kaldım.



3 Aralık 2025 Çarşamba

3 Aralık - Hot Chocolate in Uplands Roast

3 Aralık 2025 Çarşamba 0

 İflah olmaz çikolata sevdalısı Alice, ders sonrasında sıcak çikolata içelim mi diye bir teklifle gelince, davete icab etmek gerekir diyerek hepimiz otobüse atlayıp University of Edinburgh’un kampüslerinden biri olan George Square ile Meadow Parktaki North Meadow Walk arasında kalan yürüyüş yolunun üzerindeki Uplands Roast’a gittik.



Bu kadar ayrıntılı yer tarifi vermemin sebebi, Google’dan arama yaptığınızda sadece University of Edinburgh EH8 9LD yazması. Belki bu sayede fazla yürümeden kolayca bulursunuz.



Gelelim nasıl olduğuna… Asla sentetik, boğazı cıvır cıvır yakan, adi glikoz şurubu tadı yoktu. İçi dışı çikolata olmasına rağmen, rende ve stick çikolatanın yanı sıra büyük ve küçük marshmallow da eklemişlerdi, üstelik tatlı ile asla aram yoktur ama ben sevdim. Deborah’ya sordum, bir İsviçreli bu sorunun kesinlikle muhatabı olmalıydı, beğenmedi 🙄

Siz hangi kalitede çikolata yiyorsunuz kuzum, bunu beğenmediysen gerçekten İsviçre çikolatalarını acayip merak ettim. Gel o zaman dedi. Bak kızım, inanırım dedim… (içimden)

Sıcak çikolata dışında kahveleri de var. Belçika çikolatasının kullanıldığı sıcak çikolata 4,5 pounddu.


Ardından o çevrede yer alan University of Edinburgh’un binalarını ufak ufak gezdikten sonra, 



Evimize dönüp emektar kedi Mollyi sevip


Güzel bir günün daha sonuna geldik.

2 Aralık 2025 Salı

2 Aralık - Card Factory, Lush, Mutfak Bana Emanet?

2 Aralık 2025 Salı 0

Bizim ülkede yıllar yıllar önce unutulan, ancak burada hâlâ yaşatılan çok güzel bir adet var. İnsanlar birbirlerine kart gönderiyorlar.  İster evlilik yıl dönümü, ister doğum günü, ister işe başlama, ister iyileşme her konu için bir kart bulabiliyorsunuz. Cathy de, başka bir ülkede yaşayan akrabaları için benden Edinburgh temalı hart bulup bulamayacağımı sordu. Cameron Toll Shopping Centre var, otobüs geçiş güzergahlarının toplandığı büyük bir cadde var, Princes Street kadar büyük değil ama, bu caddeye uğramadan giden bazı otobüslerin durduğu bir cadde daha var, Lady Road diye. Oranın üzerinde yer alan bu AVM'ye gitmiş ama bulamamış. Şehir merkezine de arabayla inmek ikansıza yakın olduğundan o kadar vakti yok ve bir umut merkezde bulursan diye benden rica etti.

Valla emir telakki ettim, ne yalan söyleyeyim. Princes Street üzerinde kart satan hayli mağaza var ve her birine teker teker uğradık Agatha ile, en sonunda Card Factory'de bulduk. Pek ihtimal vermiyordu Cathy, bulacağımıza dair. Çünkü Cameron Toll'da yoksa Princes Street'te de bulamazsınız dedi. Amaaaa;


Onca kartın arasına sıkışmış Edinburgh temalı kartı şahin gözlerim bulup çıkardı. Cathy'ye verince o r'lerin üzerine aşırı basan Glasgow aksanı ile bana

"Good girrrrrl!" dedi 😎

 Hazır gelmişken bir de Lush yaptık Agahta ile. Yaklaşık 10 yıl önce Türkiye pazarından çekilmişlerdi...

Şimdi gözlerim yaşlı izliyorum. Neden almadım ki?


Pazartesileri Cathy'nin spor dersi var, David arkadaşlarıyla buluşuyor ve evde değil. Bizim yemeğimizi haırlayacak kimse olmadığından Cathy'nin gelişini bekleyip 20:00 civarı yiyoruz o gün. Bu akşam ise ilk defa bana muftağı emanet edip yemeği sen hazırlar mısın dedi 😧

Agatha'nın ağzı açık kaldı, "Sana güveniyor!" dedi, gerçekten ben de şaşırdım.

Hazır ev boşken hemen fotoğraf çektim 😄


Burası mutfak. Planı değiştirmişler, garajı eve katıp mutfağı genişletmişler. şu kırmızı yangın sensörüne kadarmış normalde mutfak.


Garajı genişlettikleri için de fazladan 2 odaya sahip olmuşlar. Alt katta normalde yalnızca salon, yemek odası ve mutfak varken garaj sayesinde alta bir oda, alttaki odanın ve mutfağın ilerisine denk gelenüst kata da bir oda daha eklemişler ve orası da Cath ve David'in odası. Böylece 3 odayı öğrenciler için kullanmaya başlamışlar.

1 Aralık 2025 Pazartesi

1 Aralık - Noel Ağacı

1 Aralık 2025 Pazartesi 0

 Bugün hiç evden çıkmadan dinlendiğimiz güzel bir pazar günü oldu. 7 yaşındaki bir çocuk gibi kalkıp kahvaltımı ettim, yağmur sonrasında çıkan gökkuşağını izledim,


Bol bol ödevlerimi yaptım, alt yazısız film izledim, abur cubur yedim, sonra bir de baktım ki 16:32'de hava kararmış,


David çatıdan noel süslerini indirdi, Agatha ile birlikte minik ağacımızı süsledik,


En favori yemeklerimden birini yedim,


Çayımı yanıma alıp odama çıktım, Özlem adındaki arkadaşımın bir saati bulan günlük şikayetlerinden dahi sağ kaldım, dizilerimi izledim, banyomu yaptım ve yeni güzel güne hazırlanıp çocuklar gibi mutlu mesut uyudum.



30 Kasım 2025 Pazar

30 Kasım - Rosslyn Chapel

30 Kasım 2025 Pazar 0

 Bir şapel düşünün ki, bağlantısı ispatlanamasa da Tapınak Şövalyeler, Kutsal Kase, Masonluk terimleriyle birlikte, kesin bilgi ile de cinayetle birlikte anılsın. İşte bu günkü ziyaretimiz entrika, kıskançlık, gizem ile harmanlanan Rosslyn Chapel'e.

Ama önce gökkuşağı ile bize günaydın diyen Edinburgh'a biz de yükses sesle bir günaydın diyelim: GÜNAYDIN EDINBURGH!


Rosslyn Chapel, Edinburgh'tan birazcık uzakta, yaklaşık 11 km. kadar. Ben otobüs ile gittiğimden Edinburgh'un kırsal kesimini otobüs eşliğinde izleyerek vardım Şapele. Gitmeden önce sitesinden online bilet aldım (11,5 pound), küçücük şapeli 90 dakikalık ziyaret bölümlerine ayırdıklarını gördüğümde açıkçası şaşırmıştım, tini mini yere 1,5 saat biraz fazla değil mi kardeş diye. 

Değilmiş! Binanın dışındaki ayrıntılara bakmak bile neredeyse 30 dakikamı rahat aldı benim. İncelikle oyulmuş taş işçiliği tuhaf sembollerle bezeli, her hikâyenin ardında kadim tarikatlar var, hatta bunu insan yapmış olamaz, kesin uzaylılar var bile diyebilirsiniz.

Dışı böyleyse içi nasıl olacak kim bilir diye girdim. Aslında, itiraf edeyim, Rosslyn Şapeli hakkında tek bildiğim Dan Brown'un kitabı olan "The Da Vinci Code"da adı geçen ve filminde de yer alan bir şapel oluşuydu. Ancaaaak, şapele girerken alacağınız bilgilendirme kitapçığı ile başınızı asla yere eğmeden, tavandaki her bir ayrıntıyı incelemeniz gerekiyor. Çünkü şapel o kadar çok esrarengiz ayrıntı ile dolu ki. 


Şimdi, önce size Chladni desenleri hakkında kısa bir bilgi vermem gerekiyor. Bir plaka üzerine kum koyup belli bir frekansta onu titreştirdiğiniz takdirde titreşime bağlı olarak bir şekil oluşturacaktır. Kiliselerde müzik çalmanın yasak olduğu devirde, mimarları şapelin her tarafını bu Chladni desenleriyle kaplayarak sessizce baş kaldırmış ve bu desenlere göre müziğin kodu çözülmüştür:


Bunu öğrenince oturma ihtiyacı hissetmiştim, zira şifre muazzam ötesiydi. Çünkü yapıldığı esnada bu bilinmiyordu.

Cinayet sebebi sütun

Ve bir de cinayet hikayesi var: Rosslyn Şapeli'ni inşa ederken, usta duvarcı ilham almak için Roma'ya gitmiş ve çırağından, dönüşüne kadar talimatlarını yerine getirmesini istemiş. Ancak çırak hırslı bir genç olduğundan, tasarımları değiştirmeye başlamış ve şu gördüğünüz sütunu kendisi yapmış. Bunun usta duvarcıyı etkileyeceğini sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz. 

Usta duvarcı, bu sütunun kendi eseri olamayacak kadar güzel olduğunu görünce kıskançlıktan kudurmuş. Çırağı öfkeyle öldürmüş. Bunun gerçek mi yoksa kurgu mu olduğunu kimse bilmiyor. Ancak hikayeyi destekleyen bazı kanıtlar var. İlk olarak, alnında gizemli bir kesik olan genç bir adamın oyması var; bu, muhtemelen ölen çırağı simgeliyor. İkincisi, tarih kitapları bize şapelin inşasının bir noktada şiddet içeren bir eylem nedeniyle ertelendiğini söylüyor. Bu yetenekli çırağın hayatına devam etseydi neler yaratabileceğini kim bilebilir? Ayrıca DNA sarmalına benzeyen figürü çıkar nerden biliyordu? Tamam, bu biraz zorlama oldu.


Bu kadar spekülasyonun yanı sıra bir de tapınak şövalyeleri bağlantısı olduğu iddia ediliyor. Şapelin içersinde gizli bir odanın var olduğu, Tapınak Şövalyelerinin sembollerinin olduğu iddia ediliyor ancak günümüzde her şeyin için gören aletlerin bu gizli odayı bulamaması da hıh yani 😊


İşte Da Vinci Code'un çekildiği oda.

Küçücük şapel, başta çok fazla dediğim 90 dakikayı sünger gibi emdi. Tavana bakmaktan boynunuzun tutulacağı ama ağzınızın da eş zamanlı olarak hayretten kapanmayacağı bir şapel burası. 

Şapelin yanında inen yol boyunca gittiğinizde Rosslyn Castle'ın yıkıntılarına ulaşırsınız. Şapelde şaşırmalara doyamayan ben, kaleyi görünce de şaşırmıştım:





 
◄Design by Pocket