İlk haftamı bitiriyorum ve gerçekten göz açıp kapayana kadar hızlı geçti demenin ne demek olduğunu iliklerime kadar hissettim. Bugün ders bittikten sonra başka bir planım yoksa eve gelmemi istediler, gözlerim nedeniyle rica ettiğim sağlık kayıt formunu sağlık ocağına teslim edelim dedi David. Hay hay dedim, zaten bunun için planım olsa bile ertelerdim.
Ama tabi yine bir PSG yaptım yani. Bu sefer parkın içinde parka bakan bahçıvanın oturduğu evi fotoğrafladım. Görünce ağzım açık kaldı, sizin de kalsın istiyorum. burası normalde ofis ve ikametgah olarak kullanılıyor ama internetten edindiğim bilgiye göre eylül ayının son haftası ziyaretçilere açılıyormuş. İnsanlar burada çok planlı olduğu için eğer gidilecekse asla son güne bırakılmamalı, randevu hemen alınmalı.
![]() |
The Gardeners Lodge |
Çok güzel değil mi? Ben burada yaşasam ömrümü daha ilk haftada 20 yıl, yıl sonunda 50 yıl daha uzatırdım.
İçerisinin çekilmiş bir fotoğrafını da internette buldum, Viktorian tarzı döşenmiş harika ötesi bir ev burası.
15 ekim Cathy'nin doğum günüymüş, ona hediye almak için kutsal mekanım Primarka uğradım. Hem kendime hem de ona atkı aldım.
Primark'ın yanında M&S var ve önceden Türkiye'de olan ama her güzel şeyin gittiği gibi onun da gittiği M&S Store'a uğradım. Kendime bir kaç abur-cubur aldım ama burası biraz pahalı. En az şekilde almaya çalıştım.
Eve geldim ve David'le birlikte çıkıp gittik. Beni gördüler, pasaportumu işlediler, sağlıkla ilgili ve geçmiş hastalıklarım, aşılarım vs soruların olduğu bir form doldurdum ve sanki o aile ferdi gibi bir hastalık durumunda ülke benimle ilgilenecekti. İtiraf etmeliyim, güven duygusu oluştu bende.
Eventbrite isimli bir uygulama var, ben yeni öğrendim. Bulunduğunuz şehri girince ücretli veya ücretsiz o şehirdeki etkinlikleri listeliyor. Ankara'da yaptığımda bir halt çıkmamıştı, aslında bu uygulama tam da bu ülke içinmiş. Taa buraya gelmeden önce, 11 Ekim tarihinde Prof. David FOX'un University of Edinburgh'ta açılış dersinin halka açık ve ücretsiz olduğunu görüp hemen kayıt yaptırmıştım. Saat 17:30'da başlıyordu.
Üniversitenin tam karşısında yine yenilmesi tavsiye edilen South Bridge Caddesi üzerindeki Pie Maker'a uğradım. Yine her yer gibi minicik bir dükkan. Akşam yemeğimi burada yedim. Etli, vejeteryan pie'lar ve tatlı tercihleri var, menü aslında yeterli ancak anlık bulunan ürünler çok fazla geniş değil. Benim tercihim mantarlı-tavuklu oldu.
![]() |
Böyle kağıt torba içinde geliyor |
![]() |
Yemeden önce çekmeyi akıl ettiğim nadir fotolardan |
![]() |
Bu da içi |
![]() |
Fetalı (beyaz peynirli) |
![]() |
Bu da içi |
![]() |
University of Edinburgh Law School |
![]() |
Üniversitenin içi |
![]() |
Edinburgh Library of Scotland |
Harry Potter evreni Edinburgh için, Edinburgh da Harry Potter evreni için çok önemli yere sahip. J.K. Rowling bu şehirde yazmaya başlamış HP evrenini. Victoria Street de HP için önemli olan bir sokağın temelini aldığı bir sokak. Burada yerel mağazaların, güzel restoranların yanı sıra sihir dükkanı da bulunuyor. Kıvrımlı ve yokuşlu olan sokak arnavut kaldırımlarıyla döşeli. Edinburgh topuklu ayakkabı düşmanı, mutlaka düz bir bot olmalı ayağınızda.
0 yorum:
Yorum Gönder