İlk kahvaltım bir Türk için son derece zayıftı. Süt, mısır gevreği, tereyağı, 2 çeşit reçel. Tost ister misin diye sorunca sevinip en azından tuzlu bişeyler yiyeceğim diye düşünmüştüm ancak gelenin kızarmış ekmek olduğunu görünce çok bozulmuştum. Sultan sağ olsun, bana kendine aldığı yumurtadan ikram etmişti. Orada o an öğrenmiştim, dolabın çok küçük bir kısmını bizim için ayırmışlar. Yemek istediğim bir şeyler varsa alıp koyabilirdim fazla olmamak kaydıyla.
Planın var mı diye sordular, tabi ki yoktu. Yine Sultan sağ olsun, bana kısa bir Edinburgh yaptırmayı teklif etti. Seve seve kabul ettim.
Bu çektiğim video da Princes Street Garden'ın sonu olan ve yanında Waverley Tren İstasyonunun olduğu cadde. Tam karşıda "Old Town" olarak adlandırılan, karşıdan baktığınızda ve içerisinde yürüdüğünüzde sizi büyüleyen eski şehri ve yapılarını görüyorsunuz. İşte burada aynı zamanda havaalanına direkt giden 100 numaralı otobüs ve şehrin ulaşımını sağlayan Lothian'ın otobüs/tramvay biletlerinin alındığı ofis yer alıyor. O yolun devamında Royal Mile adında Edinburgh Kalesinden başlayıp Hollyrood sarayında sona eren ve bir mil uzunluğunda bir yol var. Adı bu yüzden Royal Mile.
Her köşe başında kilt giymiş ve gayda çalan erkek/kadın sanatçıları görebilirsiniz. Hava her zaman serin ve yağmurlu, turistler için çok fazla tercih edilen dönemler değil aslında ama benim için ideal. Ağustos ayında görmeliydin demişti Sultan, kalabalıktan birbirlerine sürtünerek geçenlerin olduğunu anlatmıştı.
![]() |
Grassmarket |
Grassmarket, Edinburgh kalesinin arkasında kalıyor. Tahmin edeceğiniz üzere, Old Town'dayız elbette. Zamanında toptancılar, demir, zift, katran, yağ, kenevir, keten, keten tohumu, boyacılar, ilaçlar ve odunlar gibi ağır mallar ve erzak satan çok önemli tüccarlarla dolu olan bu cadde aynı zamanda idamların da gerçekleştirildiği bir yermiş. Şimdi de Edinburgh'un en eski pubının da yer aldığı (White Hart Inn) etkinlik merkezi halinde.
Yürüyerek geldiğimiz bir başka nokta da Candlemaker Row. Grassmarketten Greyfriars'a giden ana yol burası. Zamanında hangi zanaat hangi caddede yapılıyorsa o ismi almış tüm sokaklar. Cowgate'te inekler, grassmarkette toptancılar, Old Fishmarket ise balıkçılarla doluymuş. Bobby'nin hikayesini de kendim gittiğim zaman yazacağım. Şimdilik sadık bir köpek olduğunu bilin, yeter.
![]() |
West Meadow Park |
Bu parka nasıl geldiğimiz konusunda en ufak bir fikrim yok aslında. O gün her yere hayran hayran bakmaktan, gördüğüm her parkı çekmekten başka bir şey yapmadım. Hayli yol yürüdüğümüz günün sonuna doğru o muhteşem kale ve süslü havuz ile taçlandırdım gezimi.
![]() |
The Ross Fountain |
1862 yılında tamamen demirden dökülen bu çeşmenin arkasındaki büyüleyici görüntü Edinburgh Kalesine ait. Çeşme, turkuaz ve altın rengine boyanmış. Başka bir eser bu renklere boyanırsa nasıl olur bilemem ama harika bir kompozisyon değil mi bu?
Eve döndüğümüzde, korktuğum şey başıma gelmişti. Gözlerim rahatsızlandı ve şişmeye başladı. Önce hafif kaşıntı ile başlıyor bu iltihaplanma. Hemen makyajımı çıkarsam da iş işten geçmişti ve bilmediği
m bu şehirde nasıl ilaç alırım bilmeden rahatsızlığım tekrarlamıştı.
m bu şehirde nasıl ilaç alırım bilmeden rahatsızlığım tekrarlamıştı.
0 yorum:
Yorum Gönder