10 Ekim 2025 Cuma

10 Ekim - Scott Monument

10 Ekim 2025 Cuma

 Bugün ilk perşembem ve ders bittikten sonra da conversation club etkinliğim vardı. Her perşembe 14:00-15:00 arası, büyük beyaz bir masanın etrafına toplanıyoruz. Yapılacak etkinliğin büyüklüğüne göre 2 veya 6 kişilik gruplar oluşturuluyor ve kelime bulmaca, board oyunları, ilginç konu başlıkları verilip hikaye anlatmaca gibi seni mutlaka konuşturacak, hatta kimsenin susmamasını sağlayacak biçimde etkinlikleri var. Klüpteki arkadaşların genel olarak seviyeleri başlangıç ve orta altı. Kendi sınıfımın düzeyinin ne kadar ileri olduğunu göz önüne aldığımda bir yerden sonra hocaları gibi oldum. Ha zaman geçti evet, gerçekten oyunla su gibi akıyor. Bizdeki özellikle ben ortaokul ve lisedeyken aldığım eğitimle karşılaştırdığımda arasında dağlar kadar fark var. Uyguladıkları yöntem öğretici ve eğlendirici, tekrar ettirici, asla sıkılmadan oynaya oynaya öğreniyoruz. İleri seviye olmama rağmen her seviye için illa ki bir oyun bulunmuş.

Ders bittiğinde artık eve dönmek istedim, eve geliş neredeyse 1 saatimi alıyor çünkü. Fazla da erken gitmek istemiyorum, Cathy  evde çocuk bakıyor. Gün içinde 3-5 arası çocuk biz çıkarken aileleri tarafından bırakılıyor ve aşağı yukarı 17:00-18:00 arası da gelip alıyorlar. Her cuma Cathy çocuklar için salona koyduğu oyuncakları ve mama sandalyelerini mutfağın arkasında bulunan balkona kaldırıyor, her pazartesi yeniden çıkartıyor, çocuklar gittiğinde hemen salonu ve mutfağı siliyor, halılarını yerleştiriyor. David de genel olarak evde olduğu için birlikte yardımlaşarak yapıyorlar bu işi. Zaten yemekler bizdeki gibi yıka, temizle, doğra, pişir sistemi değil. Çoğu gıda ürünü pişmiş veya yarı pişmiş, yemek konusunda kadınları zorlayan bir durum yok. Ambalajı açıp fırına, mikrodalgaya veya ocağa koyuyorsun ve dakikalar içinde yemek hazır.  

Ama tabi eve gitmeden görür görmez aşık olduğum Princes Street Garden'a bir daha uğradım. Bugünkü ilgi noktam da Scott Monument oldu. Tanıştırayım...


İskoçların çok çok çok ünlü bir yazarları var, Sir Walter Scott. Bir yazara adanan en büyük ikinci yapıt durumunda. İlki de Havana'daki Jose Marti'ye adanan yapıt. 1832'de yazarın ölümünün ardından kendisine adanan bir anıt yapımına karar verilmesi sonucu yarışma birincisi bu eserin taslağı seçiliyor. PSG içerisinde yer alan bu anıta aslında merdivenlerle günün belirli saatlerinde çıkılıp şehrin manzarası görülebiliyor. Şehir dümdüz, bakın dümdüz, asla gökdelen, sipsivri bina, saçma sapan yükseklikte apartman kompleksi olmadığı için bir tepeye veya herhangi bir binanın tepesine çıktığınızda zaten tüm Edinburgh'u görebiliyorsunuz. Hatta havası o kadar temiz ki, az zorlasanız karşı kıyıdaki Norveç'i görebilirsiniz.


 Neyse, dönelim anıtımıza. Anıt Viktoria Dönemi Gotik Anıt olarak geçiyor ve 68 ayrı heykel daha anıt içerisinde bulunmakta. O kadar ayrıntı görmek için içerisinde girmek gerekiyor, ancak yanlış hatırlamıyorsam 7 pound kadar bir ücreti var. Pound çok pahalı arkadaşlar, yapmayın derim ben.

Yeterince oyalandığıma kanaat getirdikten sonra evime dönerken video çekmeyi de ihmal etmemişim çok şükür.


Bu da akşamki yemeğimdi:


Ve Allah sizi inandırsın, bir İskoç yemeğine göre çok lezzetliydi.




0 yorum:

 
◄Design by Pocket