14 Kasım 2025 Cuma

14 Kasım - Gianpiero'nun Kalamayışı, Çözüm Arayışımız, The Source Coffee Roasters, Shandy, The Old Bell Inn Buluşması

14 Kasım 2025 Cuma

 Gianpiero İtalyan bir delikanlı. Dil eğitimine geldikten sonra, daha öncesinde de gelmiş zaten, hayran kalıp burada yaşamak istediğine karar vermiş. avrupa Birliği vatandaşı olmasının ona verdiği hakkı kullanarak İskoçya'da kalmak istiyor, AB vatandaşlarının en büyük şansı, sınırlar olmadan istediği ülkede yaşayabilmek --- de Birleşik Krallık artık Avrupa Birliği üyesi değil. Tabi arkadaş bunu gözden kaçırmış, bulabildiği tüm iş ilanlarına başvurmuştu. İlk geri dönüş, Kelpies faciasından sonra yemek yediğimiz Franco Manca'dan gelmiş ve Birleşik Krallık iş sistemine kayıtlı olup olmadığı sorulmuş kendisine. O zaman fark ettik eksikliği ve bu belge olmadan asla çalışamayacağını öğrendik. Olur, tamam, o zaman bu belgeyi alalım dedik. Meğersem, çalışma vizesi için başvuruda bulunmak gerekliymiş. Peki dedik ona da, Gianpiero babasıyla görüştü ve babası, benden sana kuruş çalışmaz, vize başvurusu yapacaksan, kendin burada (İtalya) çalışır, paranı biriktirir ve vize başvurusunda bulunursun demiş.

Biz de çözüm yolunu bulabilmek adına Gianpiero ile birlikte Lady Lawson Street üzerindeki TLScontact – Visa Application Centre Edinburgh'a gittik. Ben AB vatandaşı olmadığım için pek bir bilgiye sahip değildim ama sağolsunlar orada çok yardımcı oldular. Öğrendik ki 2020 yılından önce ikamet etmiyorsanız çalışma vizesi için başvuru yapmak gerekecekmiş, vizesi de turist vizesi olduğu için asla iş başvurusunda bulunmaması gerekirmiş. Tabi ayrıca ülke sıradan bir asgari ücretli de istemiyor. Nitelikli işçi vizesi almaya hak kazanmak için işverenden iş teklifi olmalı, iş teklifi uygun beceri ve maaş düzeyinde olmalı ve gerekli standartta İngilizce konuşmalı. Yani 3'ün 1'i anca 😁

Bizim çocuk yıkıldı tabi. Eh dedim, Neden Edinburgh diye ısrar ediyorsun? Erika için mi? cevap vermedi ama sessizliği de bana yeterliydi. İrlanda'ya yerleş o zaman, illa UK sınırlarında kalmak istiyorsan? Yok, illa Edinburgh olacak. Ne emmeye, ne gömmeye... Alıyor sanki seni...

Artık kurs bitince geri dönecek ülkesine, burada teyzesinde kaldığı için azcık daha kalacak ama sonunda illa dönecek.

Hava çok soğuk olduğu için artık bir kahve içmenin zamanı gelmişti ve vize başvuru merkezine yürüyerek 2 dakika uzaklıktaki The Source Coffee Roasters'a gittik. 

Bir daha tekrar edeyim. Buradaki kahveler suyunun kalitesinden midir bilmiyorum ama kahve tadını çok güzel alıyorum. En iyi viskinin iskoç viskisi olmasının sebebini de suyun kalitesine bağlıyorlar. Belki doğrudur. Ve en güzel kahveler, kahve zinciri olmayan kahvecilerde bulunuyor.

Kahvelerimizi içip ısındıktan sonra evlerimize dağıldık. Akşam yemeğinden sonra artık çok sevdiğimiz tatlı İtalyanımız aramızdan kısa bir süre sonra ayrılacağı için gitmeyi tekrar istediği The Old Bell Inn'de buluşup bir şeyler içip evlerimize yeniden dağılacaktık.


Giderken Cathy bana Shandy içmemi tavsiye etti. İlk defa duyduğum bu ismin ne olduğunu sordum. Cathy sadece votka ve Irn Bru karışımını severek içerdi, bu da ikincisiymiş. Irn-Bru, İskoç viskisinden sonra en çok tüketilen içecek diyebilirim. Fanta'dan daha açık ve berrak renkli, tadı da fanta'dan biraz daha hafif, gazlı bir içecek. Shandy de bira ve limon suyu karışımıymış. Tamam, deneyeceğim dedim.

Neden daha önce denemedim dedirtti bu içki bana. Bayıldım!

0 yorum:

 
◄Design by Pocket