7 Ekim - Kursun İlk Günü

İlk zamanlar saat farkı lehime olduğundan (+2 saat) çok kolay uyanıyordum. Yukarıdaki banyoyu 3 öğrenci kullandığı için zamanları paylaştık aramızda. Sabah ilk uyanan ben olduğum için ve akşam banyo yapmayı tercih ettiğim için ilk kısa süreli kullanım benimdi. Benim ardımdan Sultan duş alıyordu. Kurslarımız aynı  olduğu ve aynı saatte olduğu için ilk gün birlikte gidecektik. Otobüs biletimin parasını büyük bir zenginlik ve centilmenlik örneği olarak 2 gündür O basıyordu. Bir de pazartesi olmuş hâlâ tanışamadığım Hüseyin vardı, O'nun kursu bizden farklı yer ve saatte olduğundan biz çıkarken uyanıyordu ve banyo sırasına dahil değildi.

Yine o düş kırıklığı yaratan kahvaltımı yedim, sabah kahvaltısı için yumurta, öğlen yemeğim için sandviç malzemeleri alıp alamayacağım konusunda izin istedim. Bizlere mağaradan çıkmışız gibi davranan bir aile davranışları bu. Her ricadan sonra "please", elde edince de "thank you" demek zorunlu dedi David. Ben zaten bunları kendi ülkemde de diyorum dediğimde "bazı müslümanlar bunları bilmiyorlar" dedi. Müslüman mı? diye düşündüm. Sonradan jeton düştü;

- Ah, sen Araplardan bahsediyorsun. Biz iki millet birbirinden çok farklıyız.

- E ama müslümansınız.

- Evet ama milletlerimiz farklı. Sen İskoç bir hristiyansın, Fransız hristiyan da var. Ama ben ikinizi karıştırmıyorum. Sen de yapma. Türkler ve Araplar asla aynı değildir.

- Anladım. (umarım)

St. Andrew Square Garden

 Kaplan Language School Edinburgh'un New Town olarak adlandırılan yerinde ve St. Andrew Square Garden'ın hemen karşısında yer alıyor. Kurs başlamadan önce eğer istenilirse evinizden online sınava girip seviyenizi ölçüyorlar. Ya da geldiğiniz gün sizi sınava sokuyorlar. Ben ilkini tercih edip evde rahat rahat yapmak istedim. İlk gün pasaportla birlikte gelmeniz isteniyor. Kayıt işlemlerinin ardından kısa bir brifing verilip tüm yeni başlayanlarla kısa bir tura çıkılıyor. Hiç bu kadar fazla milletten insanlarla bir araya gelmemiştim, çok değişik bir deneyim oldu benim için. Şili, Belçika, İsviçre, Brezilya, İtalya, Türk, Arap, Arap, Arap... Arap Cumhuriyeti haline gelen bir Birleşik Krallık var burada.

Calton Hill, Old Town, University of Edinburgh'u gezip dağılıyoruz.

 

Calton Hill

Calton Hill'e çıkarken zorlandığımı itiraf etmeliyim. Grubun en yaşlısı olduğumdandır belki de 😊

 

University of Edinburgh

Buraları kendim gezerken ayrıntılı anlatacağım, Çünkü 10 dakikadan fazla zaman ayıramadık hiçbir yere.

Gruptan ayrılınca Waverleyin yakınında Lothian kartlarının satıldığı merkeze gidiyorum. Bir form doldurduktan sonra 4 hafta geçerli ve sınırsız kullanımı olan kartımı 69 pounda alıyorum. İlk aldığımda 3 pound fazla ödemem oluyor, normalde 66 pound. Fazla gibi görünse de tek binişin 2 pound olduğu bir şehirde ayda 40 pound karlı oluyorum.

Ridacard

İşte bu ridacard. Tram ve otobüslerde sınırsız kullanımı var. Lothian'ın aplikasyonunu da yükleyince nereden nereye gideceğinizi, otobüsün nerede olduğunu gayet doğru zamanda gösteriyor. Tek sıkıntısı, gideceğiniz yerin tam olarak doğru olması gerek. Onu da googleden öğrenip yazıyorum, sonrasında kaydedince hemen kolayca ulaşıyorum her noktaya.

Bu arada, gözlerim fena durumda. Burada bizdeki gibi eczane yok. Boots diye kozmetik satan yerleri var ve büyük olanlarında eczacı da bulunuyormuş. Cathy oraya uğramamı söylediğinden kartımı alınca Princes Street üzerinde bulunan bildiğim ve gördüğüm en büyük Boots'a gittim. Dilim döndüğünce derdimi anlattım. Oradaki eczacı bana 7 poundluk bir ilaç gösterdi ancak bunu sana verip senin paranı almak istemiyorum, onun yerine kaynayıp soğutulmuş suya tuz atıp gözlerine sür deyince ben de makyaj pamuğu aldım. Ardından da yine o kadın sayesinde 3 aydan fazla süreli konaklamalarda sağlık sistemine dahil olabileceğimi ve ailemin beni kendi üstlerine yazabileceğini söyleyince Cathy ve David'den bunu rica ettim. Bir form almaları gerekiyormuş, formu alınca da David ile birlikte gideceğiz ve beni sağlık ocağındaki doktor gördükten sonra sisteme kaydım tamamlanmış olacakmış.